Onunkisi çocukluktan… Orta okulda okul çıkışlarında ya da okuldan kaçıp arkadaşlarıyla beraber değişik soslarla makarnalar yaparmış. Bazen bu denemeler sadece makarnayla kalmaz , tatlı ve börek çöreğe kadar gidermiş. O zamandan beri mutfakta hummalı çalışmalara alışkın olan Ruşen yemek yemeyi ve pişirmeyi hep çok sevdiğini söylüyor. Liseden sonra 3 yıllık bir iş deneyimi olduğunu ve bunun, onun için uygun bir tecrübe olmadığını dile getiriyor. O mutsuzluk onu sevdiği işi yapmaya daha da çok teşvik etmiş ve ardından başvurduğu Yeditepe Gastronomi ve Mutfak sanatlarına kabul almış. Sonrası çorap söküğü gibi gelmiş. İstanbul’da fine dining hizmeti veren restoranlarda staj yaparken bölgedeki esnaf lokantalarına gitmeyi çok seven Ruşen, üniversite ikinci sınıfta menüsünde yerel lezzetlerin olacağı bir esnaf lokantası açma hayali kurmuş. Kâsede yemek yemeyi çok sevdiği için açacağı yerin ismine bile o zamanlar karar vermiş. Bikase bu şekilde doğmuş.